28 Eyl 2008

ISLAK KEK

Malzemeler: * 250 gr margarin yada tereyağ
*1 bardak süt
*2 bardak şeker
*4 yemek kaşığı kakao
*4 yumurta
*2.5 bardak un
* kabartma tozu
* vanilya
Yapılışı: Margarin eritilir, süt, şeker ve kakao ile karıştırılır. ( Bir tatlı kaşığı neskafe attım içine, oldukça güzel oldu tadı) Elde edilen malzemeden kek piştikten sonra üstüne dökülmek için bir bardak ayrılır. Kalan kısmına, yumurta, un, kabartma tozu ve vanilya eklenip çırpılır. Kek kalıbına yada borcama boşaltılıp 180 derecede pişirilir. Fırından çıktıktan sonra, ayırmış olduğumuz sos üzerine dökülür. Kürdanla bazı yerlerinden delebilirsiniz yada kek ılındıktan sonra dilimleyip öylece üzerine dökerseniz sos daha iyi içine çeker. Gerçekten nefis bir lezzet, çocukluğumdan beri en sevdiğim kek türlerinden biri.
Daha öncede çok kez yaptım ama bu tarif bir başka güzel oldu.
AFİYET OLSUN.
BERRİN..

12 yorum:

Funda dedi ki...

Ellerine sağlık canım. Ben üzerine çiğden döküldüğü için denemdim bu tarifi hiç ama süt ve kakao karıştırıp dökerek denedim :)
Yumurta kokusu olmuyorsa deneyebilirim :))

Aylin Ünlü dedi ki...

Çok hoş görünüyor Berrin,ellerine sağlık.

Berrin dedi ki...

tesekkur ederım kızlar, funda sosun ıcınde yumurta yok. deneyebılırsın.

Böcek dedi ki...

ıslak kek de sevmediğim tek şey bütün o ıslaklığın hep en dibine kadar çökmesi oluyor.. bir püf noktası var mı?

Berrin dedi ki...

BU YAPTIGIM TARIFTE OYLE BIR SEY OLMUYOR. SOSU YETERINCE KOYU KIVAMLI SADECE USTUNDE KALIYOR. VE EGER DILIMLEYIP DOKERSEN OLMASI GEREKTIGI GIBI ARALARINA SIZIYOR O NEFIS SOS :) DIBINEKADAR INMIYOR AMA..

pelince dedi ki...

Ramazan Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum..
Sevgiler..

neslihan erzincan özgür dedi ki...

Sevgili berrin ellerine sağlık,harika görünüyor,aşağıdaki kurabiyeler de süper,çok leziz,ellerinize sağlık.sevgilerimle...

Berrin dedi ki...

pelın tesekkurler..

neslıhan cok tesekkur ederım..

denemenızı onerıyorum:)

Adsız dedi ki...

ben yapiyorum sicakken sosu dokun deniliyo 2 kere yaptim hamur oldu

Adsız dedi ki...

hamur olmamasi icin ne yapmaliyim

Adsız dedi ki...

DUYGU ADASI
Bir zamanlar, bütün duygular bir adada yaşarmış. Mutluluk, Üzüntü, Sabır, Öfke, Korku, Kibir, Bilgelik, Sevgi...her türlü duygu bu adada olduğu için bu adaya 'duygu adası' deniliyormuş.
Ada sakini duygular, günün birinde, tesbit edemedikleri bir yerden, adanın bir kaç gün içinde batacağı yönünde ısrarlı anonslar duymuşlar. İlk anda bunun büyük ber şaka olduğunu düşünmüş bazıları,ama anonslar devam ettikkçe, durumun ciddi olduğunu düşünerek, birer ikişer adadan ayrılmaya başlamışlar.
Hemen her duygunun kendine ait bir kayığı yahut gemisi ya da yatı olduğundan, adadan ayrılmak nisbeten kolay olmuş onlar için. Ama Sevgi'nin küçücük bir sandalı bile yokmuş. O yüzden, kendisini alacak birini buluncaya kadar, mecburen adada kalmış.
Duyguların büyük kısmının adadan ayrıldığı günlerden birinde, ada anonsta söylendiği gibi yavaş yavaş batmaya başlamış. Bunun üzerine, Sevgi, yüksekçe bir kayaya çıkıp yardım istemeye başlamış adadan henüz ayrılan diğer duygulardan.
İlk önce, Zenginliği görmüş büyük ve güzel bir yatın içinde. El edip, yüksek sesle bağırmış:
- Zenginlik beni de alır mısın?
Yatın her tarafına yığdığı eşyaları gösteren Zenginlik:
- Hayır alamam. demiş
- Görüyorsun, altın gümüş, zümrüt derken yat doldu. Senin için yer kalmadı.
Zenginlikten vefa görmeyen Sevgi, biraz daha geride, büyücek bir yelkenli görmüş. Dikkatlice baktığında anlamış ki bu yelkenli Kibir'in:
- Kibir, Kibir!... Benim sandalım bile yok, ada da batıyor, yardım et lütfen!
- Sana yardım edemem. demiş Kibir.
- Biraz pejmürde gözüküyorsun; yelkenlimin fiyakasını bozacaksın.
Bu cevap karşısında çok üzülen sevgi, bir kayığa binip kürek çeker vaziyette, Üzüntü'yü farketmiş o sırada. Sevgi bu kez ondan yardım istemeye karar vermiş:
- Üzüntü, seninle gelebilir miyim?
- Ah sevgili sevgiciğim! demiş üzüntü.
- Yalnız gitmeye karar vermiş olduğum için o kadar üzgünüm ki!
Bu cevap üzerine üzüntüsü daha da artan Sevgi, yüzünü adanın öbür tarafına doğru çevirdiğinde, bir mavnanın üzerinde neşeyle zıplayan birini görmüş. Mutlulukmuş bu. Sevgi ona da seslenmiş; ama Mutluluk o kadar mutluymuş ki, Sevginin ona seslendiğinin farkına bile varmamış.
Çaresiz biçimde mutluluğa seslenmeye devam eden Sevgi, ansızın, bir ses duymuşyakınında:
- Buraya gel Sevgi! Seni ben götüreyim.
Sevgi çok sevinmiş ve koşar adım sahile koşup içinden yaşlıca bir adamın kendisine seslendiği kayığa atlamış. Kayıkla fazlaca bir yer itmeden de, adanın büsbütün sulara gömüldüğünü görmüşler.
Sevgi, bu kadar duygu çağırdığı halde onu almazken kendisini kayığına çağıran bu saçı başı ağırmış duyguya teşekkür etmiş defalarca. Ama, Duygu Adasında o güne kadar hiç görmediği bu yaşlıya adını bile sormayı unuttuğunu, ancak karaya varıp da vedalaşmalarından sonra farketmiş.
Sonra da, günlerden bir gün geldikleri bu yeni kara parçasında Bilgeliğe rast gelince, ismini bile sormadığı bu kadirşinas yaşlıyı tarif edip ismini sormuş kendisine.
- O Tecrübeden başkası olamaz. diye cevap vermiş Bilgelik.
- Tecrübe mi? peki niye yalnız o ban yardım etti?
- Çünkü. demiş Bilgelik,
- Sevginin gerçek değerini ancak tecrübe kavrayabilir.
...............................
TARİFİ YAZDIM AMA NESCAFE KLASİK Mİ GOLD MU ÖNEMLİMİ HANGİSİ OLDUĞU CANIM CEVAPLARSAN SEVİNİRİM
http:/7ulusoydantel.blogcu.com

Berrin dedi ki...

ben gold kullandım..hıc kullanmayabılırsınız de :)

adsız arkadasım, kek sıcak sos soguk oluyor ve dokunce hamur olmuyor.