19 Kas 2009

Erotik yemek isimleri tartışması :)

Erotik yemek isimleri tartışması Hanımgöbeği,vezirparmağı, hanımçantası, babagannuş, anagannuş, analıkızlı, gençkız rüyası, dul avrat çorbası...

Bir televizyon programında yemeklerin adı tartışmaya açıldı haberi üzerineMedyatava internet sitesinin dün yayınladığı haber, ortalığı karıştırdı. Habere göre Samanyolu TV’de yayınlanan “Yeşil Elma” adlı yemek programında, aşçı “kadınbudu köfte”nin tarifini verirken izleyicileri “Bu köfteye kadınbudu köfte demeyin. Bu köfte pirinçli köftedir” diyerek uyardı. Bir sonraki gün aynı aşçı dilberdudağı tatlısı tarifini verirken de benzer bir uyarıda bulundu: “Bu tatlıya dilberdudağı yerine ay tatlısı demeniz daha doğru.”Programın yapımcısı Filiz Aydoğan, “Kadını kötü anlamda çağrıştıran yemek isimlerini farklı isimlerle yorumladık. Ahlaki olarak uygun bulmadığımız için kadınbudu köfteyi pirinçli köfte, dilberdudağını da ay tatlısı yaptık” dedi.Yapımcı Filiz Aydoğan; yemek ve tatlı isimlerinde kadın uzuvlarının kullanılmasının bir kadın olarak kendisini rahatsız ettiğini belirterek şunları anlattı:“Niye ‘Erkekbudu’ değil de, ‘Kadınbudu’? Mutlaka bu tarihten gelen bir şey ama anayasa kuralı değil, değişmez diye bir kaide yok. Kadın hakları diye bir şey varsa bizim ekip de kadınlardan oluşuyor. Türkçe’nin güzel konuşulması ve doğru kullanılması adına bu tip argo kelimelerinin çok duyulmasının ve ekranlardan seyircilerle paylaşılmasını tasvip etmiyoruz. Muhafazakâr olmamızdan kaynaklanan bir durum değil. Tamamen güzel Türkçe konuşma hassasiyetinden kaynaklanıyor.

”MURAT BELGE İSYANLARDA

“Tarih boyunca yemek kültürü” adlı kitabın da yazarı olan Prof. Dr. Murat Belge konuya ilişkin NTV’nin sorusuna sert yanıt verdi:“Bu isimler tarihte birtakım nedenlerle takılmış. Zaten bize o tarihi anlatıyor. ‘Kadınbudu’nun bir karakteri var, tarihi geçmişi var ve bir toplumsal gerçekliği yansıtıyor. Tarih boyunca da bu millet adını yadırgamadan, hafif tebessüm ederek kadınbudu köftesini yemiş, şimdi birileri kalkıyor kadının budunu ortadan kaldırmaya çalışıyor. Ne alakası var, sen kimsin, kim oluyorsun, bunları değiştirme hakkını nereden buluyorsun!” Belge, “Bu tür şeyler bütün dünyada yapılmıştır ama epey zaman önce yapılmıştır, şimdi alay konusudur. Şimdi bizim toplum bütün bunları yeniden keşfetme durumunda ve gereksiz bir çaba içerisinde. Yani küstahlık!.”

İşte kışkırtan yemekler

Hanımgöbeği

,vezirparmağı,

hanımçantası,

babagannuş,

anagannuş,

Kolbastı,

analıkızlı,

gençkız rüyası,

Patlıcan Oturtma,

dul avrat çorbası .



kışkırtan yemek isimlerine çok güldüm :))) dilber dudağını yazmamışlar :)

Pekii Erotik yemek isimlerine birini daha katmak gerekirse, Behlül Tatlısı..nasıl olurdu :) Ayva tatlısının ismini bu şekilde değiştirsek cuk diye oturmazmı :))

10 Kas 2009

Brokoli Salatası

Kolay ötesi, pratik ve çok lezzetli..
Bu akşam sanıyorum ki ilk defa brokoli yedim. Cidden üzerindeki sarımsaklı yoğurtlu sosuyla enfesti..
Brokoliyi biraz tuzlu suda haşlıyoruz. zaten hemen oluyor. üzerine sarımsaklı yoğurt onunda üzerine kırmızı pul biberli yağ yakılır..oldu bitti. Yoğurtsuz havuçlu limonlu zeytinyağlı şekildede salatası yapılıyor ama bu hali de harika. Benim için yeterince güzel bir akşam yemeği oldu :)
brokolinin faydalarıda oldukça fazlaymış..

Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, adeta bir vitamin deposu. A, E ve C vitaminleri bakımından zengin olduğu ve çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine karşı güçlü bir silah. Brokoli, özellikle Amerika ve Avrupa da en çok tüketilen sebzeler arasında, demir, selen, bakır ve potasyum kaynağı, içerdiği flavonoidler bakımından bağışıklık sistemimizi de güçlendiriyor. Antibiyotik özelliğine de sahip olan brokoli, bu yönüyle prostat enfeksiyonuna karşı çok etkili.

Kısacası hala brokoli yemediyseniz hemen yapıp yemelisiniz.
afiyet olsun..
BERRİN..

4 Kas 2009

Kolay Poaça

Malzemeler:
*1 su bardağına yakın sıvıyağ
*1 su bardağı yoğurt
*1 kabartma tozu
*2 yumurta (birinin sarısı üzerine sürülmek üzere ayrılacak)
*1 çay kaşığı kadar tuz
*aldığı kadar un
Tüm bu malzemeler karıştırılır ve ele yapışmayacak şekilde bir hamur elde edilir. Ufak parçalar alıp elimizle avuç içinde düzleştirip arasına peynir konulur..( Bir akrabamızın gelini şaşırmıştı bu peynir bu poaçanın içine nasıl giriyor diye :)) o yüzden belki bilmeyenler olur diye açıklıyorum :))
tepsiye dizilir ve üzerine ayırdığımız yumurta sarısı sürülür, çörek otu serpilir 180 derecede üzeri ve altı kızarana kadar pişer. Mutfağınıza harika bir koku yayılır..az önce bizim mutfakta olduğu gibi :) ve yağmur yağar sıcacık çayla pencereden bakarken yersiniz..dostlarınıza ikram edersiniz :)
AFİYET OLSUN..
BERRİN....